Nedir bu meta evrenler ve bizi neler bekliyor sorularını, yıllardır bu teknolojiler üzerinde çalışan Mehmet Acar’a sorduk
Bu aslında, 1980’lerin sonunda 1990’ların başına kadar süren atari salonu serüveninden çıkan bir hikâye; jetonla oynanan bir oyunun içindeki kahraman olma fikri. Bugünlerde popüler olmasından çok önce meta evrenler üzerinde çalışmaya başlayan Mehmet Acar’ın çocukluk hayali bahsettiğimiz.
“Uzun yıllar önce kendime şunu sordum: Neden gözümüze çok benzer bir merceğe sahip ekrandan sızarak oyunun içindeymiş gibi olmayalım?”
2010 yılından beri sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik projeleri üreten, daha o zamanlar yaptığı işlere “sanal gerçeklik evreni” adını koyan Mehmet Acar, o gün yaptıklarımız bugün karşımıza Metaverse olarak çıkıyor, diyor. Bugüne kadar büyük markalar için tasarladığı iletişim, iş güvenliği, eğitim, tanıtım temalı sanal dünyalarla bir nevi geleceği görmüş Acar’la meta evrenleri ve bu teknolojilerin bizi nereye götüreceği üzerine bir söyleşi yaptık.
İşin ABC’sinden başlarsak Metaverse tam olarak nedir?
Meta evrenler şu andaki haliyle aslında birer sanal gerçeklik uygulamasından başka bir şey değil. Metaverse aslında sanal gerçekliğin bir ürünü. İçine girebildiğiniz üç boyutlu bir internet sitesi. Reel evrenin bir yeniden yaratımı.
Bir de çılgınlık halindeki NFT var. NFT nedir?
Açılımını bu konuyla biraz ilgilenen herkes biliyordur sanırım. Non Fungible Token, yani Değiştirilemeyen Token. NFT’ler gerçekten çok ilginç. Dijital olarak ürettiğiniz her eseri sertifikalandırdığını ve aracısız olarak satabildiğiniz bir ekosistem. Pek çok yaratıcı insan için bulunmaz bir nimet haline gelmesinin yanı sıra kazanç sağlayan bir yatırım aracı. Sanki sadece dijital sanat için ortaya çıkmış gibi görünse de her şey NFT’ye dönüşebilir. Siz bile.
Metaverse’ler nereden çıktı? Onlara neden ihtiyaç duyuldu?
Teknoloji gelişti ve bir sınıra dayandı. VR, AR, yapay zekâ gibi gelişmiş teknolojiler imkânlarının çok altında kullanılıyordu. Şimdi bunların çok yaygın şekilde kullanılacağı bir alan doğdu. Ayrıca yeni bir ekonomi yaratıldı. Kripto paranın artık dev bir ekonomi yaratıyor ve bu paraların harcanacağı yepyeni bir ekosisteme, yeni bir dünyaya ihtiyaç vardı.
Neden şimdi?
Pandemi hayatımızı değiştirirken bazı şeyleri de hızlandırdı. Bu teknolojiler zaten vardı. Şimdi olmasa birkaç yıl sonra hayatımıza girecekti, ancak pandemi koşulları bunu öne çekti. Herkes evdeydi, iletişim zordu, oyalanmak gerekiyordu, umut gerekiyordu. Pek çok neden verebiliriz. Diğer yandan, VR, AR ve hatta internet, bunlar gibi teknolojiler hala hantal olsalar da bir sonraki evreye geçmek için yeterli hale geldiler. Şimdi o evredeyiz.
O kadar çok yeni kavramla karşı karşıyayız ki, sizi bulmuşken soralım; en basit haliyle sanal gerçeklikle artırılmış gerçeklik arasındaki fark nedir?
Sanal gerçekliği şöyle anlatabiliriz; kapalı devre bir gözlük aracılığıyla bir bilgisayar oyunu ya da bir uçuş simülasyonunu düz bir ekranda görmek yerine onun içine girmek, oradaymış gibi, hatta orada olmak. Sanal bir dünyanın içindesiniz. Artırılmış gerçeklikte ise akıllı telefon, tablet, bilgisayar, AR gözlüğü fark etmeksizin, bunlar aracılığıyla reel dünyada etkileşime girdiğiniz bir sanal ortamdan bahsediyoruz. Pokemon Go oyunu buna en iyi örnek.
Markalar ardı ardına Metaverse projelerini açıklıyor. Bütün bunlar reklam dünyasını ve genel olarak diğer sektörleri nasıl etkileyecek ve neleri değiştirecek?
İlk başta kalabalık topluluklara hitap edenleri etkileyecek. Onları Metaverse işine girmek için zorlayacak. Eğitim, sağlık, spor, eğlence gibi sektörler başta olacak. Bir de siyasi partiler. Yeni sanal evrenler iki açıdan onların olmazsa olmazı. Birincisi pandemi gibi koşullarda toplulukları bir araya getirip etkilemek, diğeri de yeni jenerasyonlara ulaşmak. Yeni jenerasyonları etkileyebileceğiniz başka yer yok.
Bunun yanı sıra dünyada büyük bir işsizlik var. Sanatçılar için aracısız bir fırsat kapısı oldu. Web 3 olanakları insanlara yeni iş olanakları için, para kazanmak için fırsat ve daha çok da umut veriyor. Bu tip işlerde sadece Türkiye’de önümüzdeki 5 yıl için 30 bin kişinin istihdam edileceği öngörülüyor.
90’larda internet siteleri artmaya başladığında bazı şirketler benim buna ihtiyacım yok, derdi. Sonra mecbur kaldılar, çünkü internet siteniz olmadan iş yapmanız, bir kimlik yaratmanız imkânsız hale geldi. Daha öncesine gidersek bilgisayarlar için de bu geçerliydi. Steve Jobs’ın da biyografisinde izlediğimiz gibi insanlar “neden eve bilgisayar alayım?” diye soruyorlardı. Fakat her eve girdi. Sanal gerçeklik gözlükleri de her eve girecek inanın.
Metaverse de böyle olacak. Çok uzun sürmeden herkesi orada göreceğiz.
NFT ve Metaverse’ler balıklama dalınacak işler mi? Riskler nelerdir?
Çok büyük riskleri var ya da hiç risk yok. Her şey tamamen sizin bilgi ve dikkatinize bağlı. Şöyle örnek vereyim; elinizde keskin bir bıçak var. Onunla dünyanın en iyi yemeğini yapabilir ya da bir yerinizi çok fena kesebilirsiniz.
kapak görseli: getty images
röportaj : rotka
Mehmet Acar – Founder
metaverse virtual reality augmented reality mixed reality blockchain nft verse istanbul sanal gerçeklik artırılmış gerçeklik